Ertesi Gün Hapları Doğum Kontrol Yöntemi Değil
SAĞLIKKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Şükran Esra Kaykı, ertesi gün haplarının doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmaması gerektiğini ve kullanıldığında bazı yan etkiler oluşturabileceğini söyledi.
Medicana Sağlık Gurubu doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Şükran Esra Kaykı, 26 Eylül Dünya Doğum Kontrol Günü dolayısıyla modern ve geleneksel korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. En çok kullanılan doğum kontrol yöntemi olan doğum kontrol hapları hakkında doğru bilinen yanlışları aktaran Opr. Dr. Şükran Esra Kaykı, ertesi gün haplarının kullanımı sonrası oluşabilecek yan etkilere de değindi.
Doğum kontrolünün önemi hakkında bilgiler veren Medicana Intarnational Samsun Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Şükran Esra Kaykı, “Doğum kontrolün önemi; çifte istediği zamanda istediği sayıda çocuk yapabilme özgürlüğünü kazandıran yöntemdir. Her evli çiftin buna ulaşabilir olması lazım. Doğum kontrolünde geleneksel ve modern yöntemler vardır. Geleneksel koruyuculuğu biraz daha az ve kolaydır. Buna örnek olarak kondom verilebilir. Modern yöntemlerde ise kadınlar için doğum kontrol hapı, spiral ve kordon bağlatma örnek verilebilir. En yaygın kullanılan yöntemlerden doğum kontrol hapları eczanelerde ücretli satıldığı gibi sağlık ocağından da ücretsiz dağıtılabiliyor. Kullanımı kolay ve sağlık sorunu teşkil etmeyecek kadınlar kullanabilir” dedi.
“Ertesi gün hapları doğum kontrol yöntemi değil ve yan etkileri var”
Yüzde 100 koruma sağlamayan ertesi gün haplarının yan etkileri hakkında uyarılarda bulunan Opr. Dr. Kaykı, “Ertesi gün hapı bir doğum kontrol yöntemi değildir. Korumasız ilişkiden 5 gün sonra alındığında gebelik şansını azaltan bir yöntem. Bunun da birtakım yan etkileri var. Ertesi gün hapları mevcut adet düzenini bozabiliyor ya da dış gebelik şansını azaltabiliyor. Rutinde değil de senede en fazla 1 ya da 2 kere önlem amaçlı kullanılmasını önerebileceğimiz tedavi ama rutin olarak kullanımını önermiyoruz. Ertesi gün haplarının etkisinin de yüzde 100 olduğunu söyleyemeyiz. Yüzde 80 oranında bir koruma sağlar. Hap ne kadar erken alınırsa o kadar başarısı oranı artar” diye konuştu.
Doğru bilinen yanlışlar
Doğum kontrol yöntemleri ve uygulamaları hakkında doğru bilinen yanlışlara da açıklık getiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Kaykı, “Halk arasında doğum kontrol haplarının kısır yaptığı, tüylenme yaptığı gibi söylemler var. Bunların doğruluğu yok. Bu haplar tüylenme, sivilce bozukluklarında da kullanılıyor. Kısırlık yaptığına dair bilimsel çalışma da yok. 5-10 sene süren uzun kullanımlar sonucunda hasta ilacı bıraktığında yeni adet düzeninin gelmesi bazen 1 seneyi bulabiliyor. Bu da bir kısırlık değil. Kilo alımı konusunda da artı, eksi 1-2 kilo ödeme bağlı kilo alımı olabilir. Ancak bir yağ oranında artma söz konusu değildir. Doğum kontrol hapları cinsel isteksizlik de yapmazlar. Hap, adet gören hastanın o aylık hormon paterni ne ise onu taklit edecek şekilde dışarıdan veriliyor. Dışarıdan verildiği için de yumurtalık çalışmıyor. Dolayısıyla yumurta o şekilde üretmiyor. Yani cinsel isteksizlik yapmaz. Aksine bireylere güven duygusu verdiği için daha bir rahatlık olduğu söyleniyor. Doğum kontrol haplarını 5 seneyi geçen kullanımlarda hapı bıraktığınızda yumurtalığın çalışması, hormonu bırakması 3-6 ay, çok nadiren de 1 seneyi bulabiliyor. Yumurtalığı azaltmıyor ama yumurtalık çalışmayı geç başlatabiliyor. Yumurtalık rezervinde azalma, erken menopoza girme ya da doğurganlık kaybı bir durum söz konusu olmuyor” şeklinde konuştu.
İHA
İlginizi Çekebilir