Konuyla ilgili Ayvalık Kent Konseyi, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Ayvalık Tabiat Platformu, Ayvalık Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Girişimi, ADD Ayvalık Şubesi ve ÇYDD Ayvalık Şubesi temsilcileriyle bir toplantı yapan Başkan Ergin, toplantının ardından yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Mesut Ergin, bir şirketin Ayvalık, Cunda Adası, Karagöz mevkiinde maliki bulunduğu parseller üzerinde, Ayvalık Belediyesi'nin 13.02.1989 tarihli ve 29 sayılı meclis kararı ile onaylanmak suretiyle yürürlüğe girdiği iddiasıyla 1/5000 ölçekli Mevzi Koruma ve Geliştirme Nazım ve l/l 000 ölçekli Uygulama İmar Planları dayanak gösterilerek uygulanması ve mevcut parsellere inşaat izni verilmesini talep ettiğini ve 31.07.2023 tarihinde aynı istemle ilgilileri tarafından belediyeye başvurduğunu söyledi.
Ergin, "Ayvalık Adaları Tabiat Parkını talana yönelik bir saldırı girişimi olarak gördüğümüz bu hadsiz talep, belediyemiz tarafından reddolunarak, hiçbir yasal dayanağı olmayan ve bu haliyle hukuken geçerli kabul edilemez boş iddia ve korkutmalara dayalı istem, layık olduğu yere, yani hukukun çöplüğüne atılmıştır" ifadelerini kullandı.
"Ayvalık halkının ve onun çevreye duyarlı doğa dostlarının azim, inat ve kararlılığı değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez"
İlçenin doğasına, denizine, havasına, toprağına, suyuna, ağacına, zeytinine, adalarına ve tabiat parkına yönelik bu ve benzeri girişimlere karşı duracaklarını söyleyen Başkan Ergin, "Kimse Ayvalık ve Adaları Tabiat Parkına dokunamaz, Ayvalık halkının ve onun çevreye duyarlı doğa dostlarının azim, inat ve kararlılığı değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez" dedi.
Ayvalık kamuoyunu epeydir meşgul eden bu taleplerin yürürlükteki yasalar bakımından hukuki durumunu anlatan Mesut Ergin, "Ayvalık Belediyesi'nin 13.02.1989 tarihli ve 29 sayılı meclis kararı ile onaylanmak suretiyle yürürlüğe girdiği iddiasıyla uygulanması talep edilen 1/5000 ölçekli Mevzi Koruma ve Geliştirme Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereğince ilgili Koruma Kurulunca onaylanmamış olması sebebiyle yürürlük kabiliyeti kazanamadığı,
- Hak iddiasına dayanak gösterilen bu planların ilgili Koruma Kurulu’nca onaylanmasına ihtiyaç bulunmadığı iddiası bir an için doğru kabul edilse bile, planlan onanmasına ilişkin mezkûr meclis kararının, sonrasında aynı meclisin 03.12.2014 tarihli ve 184 sayılı kararıyla iptal edildiği, bu idari iptal kararının mahkemece iptali yönünde hüküm tesis edilmiş olsa da önceki planların kendiliğinden yürürlüğe giremeyeceği,
- Mülga Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 29.10.1989 tarihli ve 795 sayılı, "ruhsat talebine konu alanın 1. Derece Sit Alanı olarak belirlenmesine ilişkin" kararı gereğince 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 17’nci maddesinin (a) bendinde yer alan; 'Bir alanın koruma bölge kurulunca sit olarak ilanı, bu alanda her ölçekteki plân uygulamasını durdurur' hükmü doğrultusunda, var olduğu iddia edilen her türlü planın ortadan kalkmış olacağı, alanın plansız hale geleceği, hâlihazırda bahsi geçen alanda bu kapsamda Bakanlıkça onaylanmış herhangi bir planın bulunmadığı,
- 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince bir projenin ruhsat alabilmesi için o projenin planlara uygun olması gerekmekte iken, söz konusu alanda herhangi bir planın bulunmadığı.
- Öte yandan, 2863 sayılı Kanun'un 17’nci maddesinin 2'nci paragrafında yer alan; 'Koruma Bölge Kurulu'nca sit alanı ilan edilen yerlerde, bu kararın ilanından önce imar mevzuatına ve onaylı imar plânlarına uygun olarak alınmış yapı ruhsatı ve eklerine göre, 'Subasman Seviyesi tamamlanmış yapıların inşasına devam edilebilir, ancak bu maddenin (c) bendi uyarınca yapılanma hakkı aktarımını re'sen uygulamaya da ilgili idareler yetkilidir. Subasman seviyesi tamamlanmamış yapıların yapı ruhsatları iptal edilir. Kesin yapılanma yasağı bulunan sit alanlarında bu madde hükümlerinden faydalanılamaz' hükmünde de belirtildiği üzere sit ilan edilen bir alanda müktesep haktan bahsedilebilmesi için subasman seviyesinde bir yapı bulunmasının gerektiği, ancak talebe konu alanda müktesep hak teşkil edebilecek alınmış bir ruhsat ve yapılmış bir yapının bulunmadığı, gözetildiğinde mevcut hukuki düzenleme karşısında söz konusu inşaat ruhsat talebinin hiçbir haklı hukuki dayanağı bulunmamaktadır.
Bu sayılanlar mevcut ve yürürlükte olan yazılı yasa ve kurallardır. Bir de yazılı olmayan yasa ve kurallar vardır: Kimse Ayvalık ve Adaları Tabiat Parkı’na dokunamaz, Ayvalık halkının ve onun çevreye duyarlı doğa dostlarının azim, inat ve kararlılığı değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez" diye konuştu.
Haber- İHA
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.