Yaklaşık 5 yıl önce evinin bir odasını çalışma atölyesi haline getiren Dr. Zenger, son olarak asrın felaketi olan depremlerde arama-kurtarma çalışmalarına katıldı. Bundan etkilenen Dr. Zenger, “Hüzün” adını verdiği bir heykel yaptı. İçerisinde moloz parçalarının da olduğu hüzünlü bir insan başı figürü formundaki heykeliyle Turgut Pura Vakfı 40. Yıl Heykel Yarışması Başarı Ödülü kazanan Dr. Zenger’in eseri, sergilenmek üzere Arkas Sanat Müzesi Koleksiyonu’na gönderildi.
‘’Kendi kendimi geliştirdim’’
Hastaneden geri kalan zamanlarını atölyede geçiren Zenger, “Tıp ve doktorluk çok zorlu bir meslek. Başka bir alana vakit ayırmak çok güç. Yıllardır sanata devam edemesem de sanatsever olarak geçirdim günlerimi. 2016 yılında ise seramik ile tanıştım ve kendiliğinden güzel bir sanat yolculuğu başlamış oldu. Akademik bir eğitim almadım. Kendi kendimi geliştirdim. Evimin bir odasını atölyeye çevirdim ve bu da zamanı yönetmemi sağladı” diye konuştu.
‘’Enkazın hüznünü yaşadım’’
Eserin ismini neden ‘Hüzün’ koyduğuna değinen Dr. Zenger, “Ben de bir enkazda bulundum ve o hüznü yaşadım. Eserime de o nedenle ‘Hüzün’ ismini verdim. İzmir’de bulunan Turgut Pura Vakfı’nın 40. yıl heykel yarışması olduğunu öğrendim. Ona da hazırlanmaya başladım ve bu deprem felaketinden sonra içinde bulunduğum duygularımı yansıtabileceğim bir eser üretmek istedim. ‘Hüzün’ adını verdiğim bir çalışma vardı. Malzeme olarak molozu, duygu olarak da hüznü bu eserde birleştirme fikriyle yola çıktım ve deprem nedeniyle yaşadığımız o derin üzüntüyü aktarmayı denedim. Yarışmaya katıldım ve başarı ödülü aldım. Deprem Türkiye’yi, hepimizi çok derinden sarstı. Bu heykel, depremin ruhumda bıraktığı derin izlerin bir yansıması oldu” dedi.
Haber Merkezi-İHA
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.